Irak`ta Türkiye`nin Karşılaştığı sorunlar |
ŞATTÜLARAP BÖLGESİNDE TÜRKİYE`NİN KARŞILAŞTIĞI SORUNLAR Bölge deyince işgal edilmiş IRAK’ı kast ettiğimi ifade etmek isterim. Ülkemizin, Irak’ta mevcut üç ayrı yönetim ile sorunu olduğu aşikardır. Birincisi: İşgalci güçlerle( Özellikle ABD ve İngiltere) , İkincisi : IRAK’ın Kukla Yönetimi ile Üçüncüsü:K.IRAK’taki özerk yönetim iledir. Birinci ile sorunlar( ABD ve İngiltere ) : 1. İşgale son vermesi ve IRAK’ı , IRAK halkına bırakması. 2. Terör örgütünü desteklememesi. 3. K.IRAK’taki Kürt Özerk Bölgesinin bağımsızlık hareketine yeşil ışık yakmamasıdır. İkinci ile Sorunlar ( IRAK Yönetimi ) : 1. Terör örgütüne karşı tutumunu netleştirmemesi. 2. K.IRAK’taki yönetime destek vermesi. 3. IRAK’ın etnik ve dinsel yapısı dikkate alınarak üniter devleti korumada gayret sarf etmemesidir. Üçüncüsü ile sorunlar ( Kürt Özerk Bölgesi ) : Resmi varlığı olmamasına rağmen, geçerli olmayan ünvanları kabul eden(IRAK Kürt Bölgesi Başkanı) Barzani kendisini dev aynasında görmektedir. Bazı olumsuz ifadelerle kime kafa tuttuğunun farkında değildir. IRAK’a sahip olmak gibi, ham hayal peşinde koşmaktadır. Kuzey Irak’taki Kürt Toplumunun yakın geçmişinden ve sahnedeki liderlerinden biraz bahsetmek yerinde olur kanımca: IRAK 1932 yılında bağımsızlık ilan etti. Milletler Cemiyetinin yerini Birleşmiş Milletler alınca 1945 yılında İngilizlerin Kürtlere vermeyi düşündükleri özerklik de sona erdi. 1946 yılında; Kürtler İran’ın Mahabad şehrinde özerk bir cumhuriyet ilan ettiler. Bu cumhuriyet kısa sürdü. 1961 yılında, istekleri kabul edilmeyen Barzani yeniden isyan etti. Saddam, 1970 yılında Mustafa Barzani’nin özeklik şartını kabul etti ve 1 Mart 1970’de IRAK hükümeti Kürtlere sınırlı bir özerklik verdiğini ilan etti. 11 MART 1970 yılında , Kürt Lideri Molla Mustafa Barzani ve Irak Başbakan Yardımcısı Saddam Hüseyin yarı özerk bir Kürt devleti için yapılacak antlaşmanın çatısını kurdular. Böylece Molla Mustafa Barzani isyan etmekten vazgeçti. Fakat, zamanın İRAN Şahı Barzani’yi isyana devam etmesi için ikna etmeye çalışmıştır. İkna olan Barzani’ye Nixon ve Kissinger gizli silah desteği sağlamış ve Barzani isyanı sürdürmüştür(30 Mayıs 1972). Kerkük’ün Özerk Kürt Bölgesinin bir parçası olması konusunda antlaşmaya varılamayınca Barzani ABD’nin desteğine güvenerek 1974 yılında Kürt isyanını yeniden başlattı. 6 Mart 1975’de Cezayir’de yapılan antlaşmada, Şah, Saddam’a karşı isyan eden Barzani ve Kürt isyancıları desteklemeye son verdi. Şahın isteği ile Barzani 23 Mart 1975’te Kürt isyanını durdurdu. Kürtlerin tamamı bunu onaylamadı. Barzani’nin Yardımcılarından Celal Talabani (Marksist ideolojiyi benimsemişti ) 1975 yılında Kürdistan Yurtseverler Birliğini kurdu. ABD, Şahın geri hareketini kabul ederek Kürtlere desteği kesti. İsyancı Kürtlere ABD desteği kesilince, Molla Mustafa Barzani 300.000 Peşmergeyle ve ailesiyle birlikte mülteci oldu ve 1977 yılında Amerika’da öldü. Babasının yerini alan Molla Mesut Barzani ile Celal Talabani arasındaki ayrılık 2005 yılında son buldu. Olayların gelişimine göre Kürt Özerk Bölgesinin Lideri Mesut Barzani , IRAK’ın Devlet Başkanı da Celal Talabani olmuştur. Peter Galbraiş IRAK’ın Sonu adlı kitabının 142nci sayfasında “Molla Mustafa Barzani, Kürtlerin Amerikan desteğine asla güvenmemeleri gerektiğini zor yoldan da olsa öğrenmişti. Bu oğlunun da (Mesut Barzani) unutmayacağı bir dersti.” diyor. Kuzey IRAK’taki yönetim ile nasıl görüşülür ? veya görüşülmez onu bilemeyiz. Fakat sorunları özetlemek gerekirse aşağıdadır! 1. K.IRAK’ın bağımsızlık peşinde koşması. 2. Terör örgütünü desteklemesi, ABD’yi işgalci gibi görmemesi ve desteklediğine inanması (menfaatleri değişirse desteklemez) 3. Kerkük’teki Türkmenlerin haklarının çiğnenmesi. Jeopolitik ve jeostratejik açıdan derinliğine ve genişliğine, kısa , orta ve uzun vadede olayları değerlendirecek olursak ülkemiz, üç önemli sorunla karşı karşıya kalmaktadır. 1. Terörün varlığı ve ona destek verenler. 2. IRAK anayasasına göre Kerkük’de yapılacak referandum ve ondan önceki seçim. 3. K.IRAK’taki Kürt Özerk Bölgesinin Bağımsızlık peşinde olması. Mezkur konular siyasi birliğimizi ve ülkemizin toprak bütünlüğünü zedeleyebileceği yönü ile bize rahatsızlık vermektedir. Özellikle Bağımsız Kürdistan bizim çıkarlarımız açısından çok ama çok önemlidir. Bu isteğin ve yapılanmanın altında, Bağımsız Birleşik Büyük Kürdistan projesi yatmaktadır. İRAN, SURİYE ve Türkiye’den toprak isteği gibi saçma bir ütopik düşünceyi içermektedir. IRAK’ın Liderleri onbeş yıl öncesine, hatta daha gerilere bakarak on yıl sonrasını görmeyi başarmalıdırlar. On yıl sonra ABD nin başka bir konumda olabileceğini, destekleme stratejisini bırakabileceğini düşünmek uygun olur. Enerji kaynaklarının varlığına göre süper güçler şekil değiştirmiyorlardı? Ayrıca; IRAK savaşından beri Ortadoğu’da yapılan seçimlerin hiçbirinden BUSH yönetiminin umut ettiği sonuçlar çıkmamıştır. IRAK’taki olaylar ve faaliyetler önceden değerlendirildiği gibi ABD’ye müspet yansımamıştı. Kongrede BUSH’un partisi Cumhuriyetçiler kan kaybetmişlerdir.
O halde, IRAK’taki yönetim ve aşiret reisleri, ABD ile ülkelerini terk etmeleri için görüşmelere başlamalıdırlar. Savaşla bir yere varılamamıştır. İyi komşuluk ilişkileri takip ederek IRAK’a sahip çıkmalıdırlar. Her devlet kendi sınırlarını koruyarak halkına huzur ve güvenlik temin etmeli , kendi kaderlerini tayin etmelidirler. Feşi KIRAN ASDER Strj. Gr. Üyesi E. Kur. Alb. IRAK’ın bölünmesinden değil, sonu gelmeyecek maceralara sürüklenmemek için,birliğinden ve üniter IRAK’ın korunması için yapılacaklardan bahsetmek gerekli. Problemi çözmek, IRAK ve komşularının görevi olmalıdır. 09 MART 2007 |
Kategori
Yazarlarımızın Makaleleri
Fethi Kıran
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.Son Ekledikleri: Fethi Kıran
Yorum Ekle
(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.